Hakkımda Ne Biliyorsun?

Sanat üretilen çeşitli kurumlarda çalışan, çalışmayan ve farklı disiplinlerden gelen altı sanatçı, kimlik- farkındalık – görünürlük kavramlarını içinde toplayan başlık etrafında bu sergiyi oluşturdu. Sanatçıların aynı soruya verdikleri cevap çeşitliliği, haklarında herşeyden olmasa da, bir şeylerden bahseder.
Kimlik, ‘şimdi’yi yapan parçalardan oluşuyorsa, ‘şimdi’yi incelemenin kendini olş;turmak ile alakalı oldu[u söylenebilir. Bu sergi kişinin ne kendini, ne de diğerlerini incelemeye ve tanımaya bile çalışmadan, kendisini ortada buluvermesiyle ilgilidir. İnsan hallerini çeşitli biçimlerde ortaya çıkaran ve yan yana getiren işler, saklanabilmenin ya da anlaşılabilmeminin zorlu çabasından söz eder.
Günümüzde her şeyden her an haberdar olunması, hemen her konu üzerine doğru/yanlış bilgi ve fikir üreten bir medya ağı, kişileri bilgi depolarına dönüştürürken, kişiye dair olanı çok kez gözden kaçırır / gözden çıkarır.
Hissiyat çoğunlukla haksızlığa uğrama, anlaşılmama ve sonunda, kendini ifade etmeye çalışmanın anlamsızlığı üzerindedir. Hakkımda ne biliyorsun? Bir yandan özneye iğaret ederken, öte yandan çağın paranoyasına işaret eder. Biri diğeri için soru işaretidir. “Acaba”lar her yerdedir.
Sergi, Taşınabilir Sanat Projesi kapsamında, İstanbul’un farklı semtlerinde sergilenme olasılığıyla önemli bir açılım sağlayacaktır. Sanatçılar için sözü geçen semtlerde “Hakkımda ne biliyorsun?” sorusunu yeniden tartışmaya açmak olanağı vermesi hedeflenmiştir. Bu soru hem sergiyi yapan sanatçıları, hem de izleyicileri eş zamanlı olarak kapsadığı için bulunduğumuz coğrafyayı anlamak ve bu coğrafyada etkileşim kurmak için güzel bir fırsat olarak değerlendirilebilir.







Raziye Kubat
"Kendine Ait Bir Oda"
Bu sergide yer alan çalışmalarım "Kendine ait bir oda" serisinden... Her oda hakkımda bir bilgiyi verir... Veya sizler verdiğini zannedersiniz... Belkide en en güzel nokta; benim hakkımdaki bilgi " sizin hakkınızdaki" bilgiyi de içerir... Yakalanan "an"lar da bu bilgiler saklıdır belki de...
"Hakkınız hakkında ne biliyorsunuz?"









GÜLÇİN AKSOY
‘BURMA BİLEZİK’, video yerleştirme
‘MİNİBÜS YOLU’, foto[raf yerleştirme
‘Hakkımda Ne Biliyorsun? Adlı sergide Gülçin Aksoy, Biri video enstelasyon, diğeri bir çeşit çizgi roman tarzında iki adet işini sergiliyor.
‘Burma Bilezik’ adını taşıyan, Video enstelasyon işinde, burma bilezik simgesinden hareketle, kurumsal, ticari ve biraz da insani ilişkiler irdelenmektedir. Burma bilezik geleneksel olarak evlilik törenlerinde geline takılan zenginlik ve güvence simgesidir. Bileziklerin sayısı, ağırlığı tarafların toplumdaki yerine işaret eder. Geleneksel olarak burma bilezik takılmalı, hatta gücünüz yetmiyorsa kredi alarak takılmalıdır.
Enstelasyon, video, burma bilezik ve yeniden kurgulanmış trafik işaret tabelasından oluşmaktadır.

‘Minibüs Yolu’ adlı işinde ise, halen Minibüs Yolu olarak bilinen, resmi olarak adı ‘minibüs Yolu’ olmayan güzergah konu edilmektedir. Minibüs simgesinden hareketle, ona bağlı gelişen yaşam biçimi yol üzerindeki tabelalardan çıkışla çizgi romanmış gibi kurgulanmıştır. İşini oluştururken karşılaştığı ya da ilişki kurduğu insanlar, olaylar ve mekanlar, hakkında ne kadar ne bildiğimiz üzerine belki de sadece bir fikir oluşturacak kadar ileri gidebilmektedir. Daha fazlası ise ise karşılaşan kişiye bağlıdır.
Deniz Aygün
Hakkımda ne biliyorsun? Sergisinde, Deniz Aygün’ün son bir yıllık annelik deneyimimle ilgili yaptığı işler yer alıyor. Hamilelik aylarından, bebeğinin 1 yaşını doldurmasına kadar geçen zamanda, sanatçı için yepyeni bir deneyim olan annelik kimliğinin iz düşümleri bunlar. İlk iş, tiyatro yönetmeni Yeşim’in, bir anne olarak iki çocuğunu hazırlayarak evden çıkmasını belgeleyen bir video: “Süper Anne”.
Diğer bir iş, “Gece Resimleri”. Aygün, her gece bebeği uyanıp onu çağırdığında, bir kağıda bir çizik attı. Bir iki ay içinde kağıtta bir sürü çizik birikti ve aslında “ressamların” soyut resimlerinden farklı olmayan resimler çıktı ortaya. Çizimler sanatçı ve bebeğinin gece nöbetlerinin bir hatırası olmakla beraber, bir kadının izdüşümü olarak erkek egemen sanat dünyasında bir alternatif olarak düşüldü.
“Bebeğim Ağladığında” ise bu çerçevedeki üçüncü proje.
Sergide ayrıca Deniz Aygün’ün “Tuzla Manzarası” adında düzenlediği gezi yer alıyor. 25 Ekim 2008 günü sanatçı ve diğer katılımcılar Tuzla sahilde toplanarak orada görülen “manzara”nın resmini yapacaklar. Profesyonel, amatör sanatseverlerin yapıkları “Tuzla Tabloları” daha sonra Hakkımda Ne biliyorsun? sergisinde sergilenecek.
“İnsel “İnal
“KENDİ ŞEHRİNİ YARAT”
Yerleştirme


2008 yılında ‘Hakkımda Ne Biliyorsun?” sergisi için üretilen bu çalışmada, İnsel İnal daha önce gerçekleştirdiği ‘Kendi Bahçeni Yarat’ performansının devamı niteliğindeki ‘Kendi Şehrini Yarat’ projesinde seyircisine şehrini sorgulatmayı amaçlıyor.
Sanatçı kırılgan 1000 seramik Lego parçasıyla oluşturduğu projesinde yaratılmak istenen şehir silueti esnasında kırılanlara dikkat çekiyor. Kırılmayı, hayatın oyunsu kurgusunda, yok olma bağlamından kopartarak, yeni bir gerçeğe bürünüşünü tekrar ve tekrar işaret eden çalışma, kırılan parçaların dışlanmışlığıyla ilgili eğretilemelerde bulunuyor.
Kırılan seramik parçalarının, esas olup olmadığyla ilgilenen İnal, farklı sosyal yapılarda yaşayanların birbirleri hakkındaki görüşlerini ve önyargılarını anımsatan bir resim çiziyor. Göç eden ve şehrin kenarında, merkezden uzak yaşayan kişiyi ötekileştirmeden, hakkında bilinenleri seyirciye sorgulatmayı amaçlatan bu proje, farklı sosyal sınıfları kırılan ile dizilen, aşağıdaki ile yukarıdaki olarak bize gösteriyor.
Dizilenlerin monoton yapısını, çelişkileriyle ve düzensizlikleriyle bozanların öteki olduklarına işaret eden bu proje, yukarıdakilerin dizilen, aşağıdakilerin ise kırılarak ayaklar altında ezilen olduğunu göstererek belkide dizene, yanlışlıkla kırmaktan ve kırılanlara basmaktan dolayı kendini suçlu hissettiriyor.


Evrim kavcar, "sistem dışı," 2008, "," loop animasyon, 28,'' ses, kağıt üzerine kuru kalem çizimler, her biri 15x15cm

Arife Hala, Muğla'nın Fethiye ilçesi'ne bağlı Üzümlü Nahiyesi'nin Kızılbel Köyü'nde yağar. Animasyon, Arife Hala'nın kekik dövme esnasındaki ritmik hareketlerini mercek altına alır. Orakla kekik topladığı süreçten parçalar da durağan çizimler halinde animasyona eşlik eder. "Yapmak" ve "hissetmek," hakim düzenlerin destekledii sistemin dışı bir bilgi taşır. Diğer bir kişi için yapılan şey, onu hissetme çabasıdır.

Çiğdem Kaya
“İsimsiz”
Dalaman Havaalanı.
Kitapçıda parapsikoloji bölümünde“ Düşünce Okuma Sanatı”.
Milim milim ilerleyen düğümlenmiş trafiğin sebebini bilemeyiz ve öğrenmenin yolu yoktur. Herkes direksiyon başında aynı sıkıntıyı yaşıyor iken kimse birbirine sebebini soramaz. Zaten sormaz çünkü kimse bilmez.
Bilinmez bence çok değerlidir. İnsan doğasının bilinmezliğinin kendine has trajikomik bir güzelliği olduğunu düşünüyorum.
İsimsiz olan bu videoda kamerayı bir ayna olarak kullanıyorum ve onun karşısına geçip “sence güzel miyim?”, “beni seviyor musun?”, “ oldu mu?” gibi onay isteyen ( hatta onay için yalvaran) ama aynı zamanda öfkeli sorular soruyorum. Çünkü herkes gibi ben de sevilmek istiyorum. Ama sen bunu bilmiyorsun. Çünkü bunu gizlememiz gerekiyor. Sevilmeyi istemek zayıflıktır.