Raziye Kubat /// MASA / Facebook Vesikası
Yaklaşık beş altı yıl önce hayatımıza giren sosyal iletişim arenası facebook, sanal düzlemde varolmanın başka bir yolu oldu.
İlk kullanılmaya başlandığında asosyal yaşantıya bir çare olur diye üye olmuştum. Hızla arkadaş listem çoğalırken, hayatta merak etmediğim insanlar da hayatıma dahil olup tüm geçmişleri ve ilişkileriyle ilgili fotoğraflar, diyaloglar bohça açılırcasına ortaya dökülüp, sanki her şeyi ortaya attıklarında kurtulacaklarını zanneden sayfalar ve haberlerden gına gelmişti. Bir de çok az dostum olduğunu düşünürken arkadaş listem nasıl da çoğalıyordu. Üç ay ancak dayanabilmiştim ve hesabı kapattım ve nefes aldım.
Aradan geçen üç yıl boyunca arkadaşlarım facebook’un artık çok değiştiğini ve seçeneklerin çoğaldığını gizlilik vs ilkelerinin arttığını, video paylaşım sitesine döndüğünü söyleyip tekrar üye olmam da ısrar ettiler. Dönüşüm muhteşem oldu, listeyi sınırlı tuttum ve gerçekten akıllıca kullanılırsa ve oradaki ilişkiler ağına takınılmazsa ideal sanal kahvehane olduğunu farkettim.
Kendi ideal facebook profil fotoğrafımı bulmaya çalışırken, profil resimlerine dikkatli bakmaya başladım. Ruh haline göre günce gibi değiştirenler, en havalısını koyanlar vs vs.. Dikkatimi çeken, mutsuzken gülen foto koyma tavrı... Ben de dahil bunu yapmışım, hayata karşı bir meydan okumamıdır nedir anlamadım. Kısacası listemdeki arkadaşların bol bol gülen ve hatta kahkaha atan fotoğraflarının mevcut olduğunu gördüm. Bilgisayarın fotoğraf makinesinde en ideal facebook vesikamı çekmeye çalıştım. Ciddi, meşgul, hüzünlü, meraklı, bön bakan, resmi, şuh, çocuksu, tüm ifadeleri denedim ama bir türlü ideal beni temsil edecek fotoğrafı bulamadım ve yorulduğum da cabası... Snopy’yi, güvercinleri, martıyı, kargayı, dolunay vs leride denedim ama olmadı, Gelincik çiçeği de olmadı... Ben de vazgeçtim ideali arama sevdasından ☺
Vesikalık fotoğraf çektirdiğimizde resmi kurumlar ve tüm insanlar ne gariptir ki “bu sensin ve seni temsil ediyor” vurgusunda hem fikirler. Devlet, çektirdiğim vesikalığa “temsili fotoğrafın” muamelesi yaparken aklıma vesikalık fotoğraf kağıdı büyüklüğünde kağıtlar kesip listeden arkadaşlara farklı bir temsili fotoğraf üretme fikri geldi... Fırça, pilot kalem ve ecolyn boya işimi görür diye düşündüm... Ve profil resimleri sayfalarını gezmeye başladım. Başlarda eğlenceli ve keyif vericiydi ama süreçte her resmini çizğim arkadaşın dünyasını da bir şekilde hissedip düşünmeye başladığımı farkettim ve esas yorucu olan da buydu. Altmış iki sayısına geldiğimde final yaptım.
Fotoğraflarını yorumladığım ve yorumlamadıklarım özel mana çıkarmasınlar isterim. Umarım bir gün listemi tamamlarım.
Raziye Kubat /// MASA
Facebook, which entered our lives about six years ago as a social networking arena, became another way of existing in the cyber world.When it first came out, I joined it, thinking that it could become a solution to the asocial way of living. I was overwhelmed with my friendlist starting to fill up as people who didn't concern me were becoming a part of my life, photos and dialogues of their past and their relationships were revealing everything like spilling the insides of a bag as if they will be relieved by sharing all of it. And just as I was thinking how very few friends I had, my friend list was getting longer. I survived three months on facebook until I closed my account and took a deep breath.
In the following three years, my friends kept telling me how facebook has changed, privacy and security has been increased and how it became a video-sharing site and therefore I should open my account again. I had a great comeback; I limited my friendlist and realized that if it is used sensibly without getting stuck in the growing network, it is an incredible virtual coffehouse.
While I was trying to find my ideal profile photo, I started paying more attention to other’s profile photos. One swho change it daily according to their moods, ones who try and put the coolest photo, etc. What caught my attention is using a smily photo when one is sad… I did this as well and never understood if it was a sort of defiance against life. Overall I observed that the people on my list were using mostly photos with smiles, even laughs. So, I tried to take my ideal profile shot using the computer camera. Serious, busy, sad, curious, blank, official, seductive, childish… I tried all expressions but failed to find something ideal that would represent me and no need to mention that I was quite tired. I tried Snoopy, pigeons, seagulls, crows, the full moon, etc but none of them worked. The poppy flower didn’t work either. Therefore, I stopped looking for the ideal.
When we take a passport photo, interesting enough, all government offices and everyone agree that “This is you and it represents you.” While the government was treating my passport photo as my “respresentational photo” I thought of creating “representational photos” for everyone on my friend list by using papers that are the exact size of a passport photo. Brushes, fine point pens and ecolyn paint were suitable for the job… Thus, I started surifng profiles. At first it was fun and enjoyable however, over some time I realized that I was thinking about and feeling the worlds of those friends I was drawing and that infact was tiring. When I hit sixty two, I stopped.
I would not intend for those, whose photos I have and have not worked with, to search for a special subtext. I hope to complete my list one day.
Translation: Elif Eriş
Fottom,Fındıklı Meclis-i Mebusan Cd. No: 55/A Salıpazarı / Beyoğlu 0212 249 49 52 | |